Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Dijital Teknolojiler İş Konseyi Başkanı Erdem Erkul, AA muhabirine, teknoloji ihracatındaki önemli rolün yazılım, savunma sanayisi, otomotiv, elektronik ve medikal cihazlar gibi alanlardaki atılımlar sayesinde hızla arttığını söyledi.
Geçen yıl yaklaşık 3 milyar dolar olan yüksek teknoloji ihracatının bu yıl daha da artmasının beklendiğini kaydeden Erkul, “Yenilikçi yatırımlar ve yüksek yerli üretim oranları, bu alanlarda katma değerli bir etki yaratıyor.” ifadesini kullandı.
Erkul, hem savunma sanayisi hem de teknoloji şirketleri için yazılımın önemli bir alan olduğunu dile getirerek, “Türkiye de bu konuda öncül olabilir çünkü yazılım sektöründe 25 binden fazla şirketimiz var ve bu şirketler kendi yazılımlarını da geliştirerek katma değer yaratmak ve küresel markalar oluşturmak için önemli.” şeklinde konuştu.
Amaçlarının her zaman Fortune500’e girebilecek Türk markaları yaratabilmek olduğunu kaydeden Erkul, bunun için de küresel sıralamalarda öne çıkılacak alanları belirlemelerinin gerektiğini, savunma sanayisi ve oyun sektörünün Türkiye’nin lider konumda bulunabileceği bir alan olabileceğini, bu liderlikle bazı avantajların da elde edilebileceğini söyledi.
Erkul, “Bu alanlarda uluslararası rekabette başat oyuncu olabiliriz, buna bağlı olarak ihracatımızda artış yaşayabiliriz ve hem ekonomik büyümeye katkı sağlayabiliriz hem de dijital ekonomi için kilit bir oyuncu haline gelebiliriz. Ayrıca küresel markaların getireceği itibar ile daha fazla yabancı yatırımcı için bir teknoloji merkezi haline gelebiliriz.” diye konuştu.
“BİRLEŞME VE SATIN ALMALAR, TÜRK FİRMALARININ KÜRESEL PAZARLARA ERİŞİM VE REKABET GÜCÜNÜ ARTIRIYOR”
Erkul, küresel şirketlerin özellikle teknoloji ve yapay zeka alanlarında önde gelen Türk şirketleriyle gerçekleştirdiği birleşme ve satın almaların ülke ekonomisi ve teknoloji şirketlerinin büyümesi için önemli faydalar sağladığını belirterek, bu durumun uzun vadede Türkiye’nin teknoloji alanında cazibe merkezi olmasını da sağlayacağını vurguladı.
Birleşme ve satın almaların Türk firmalarının küresel pazarlara erişimini ve rekabet gücünü de artırdığının altını çizen Erkul, “İhracat gelirlerinde de dijital ekonomide de önemli gelişmeler yaşanıyor. Üstelik bu uluslararası işbirliği süreçleri, Türk firmalarının deneyimlenmesine de katkı sunuyor.” dedi.
Erkul, Türkiye’nin yüksek teknoloji ihracatında savunma sanayisi dışında yazılım, girişim sermayesi, siber güvenlik ve oyun sektörlerinde de öne çıktığını ifade ederek, özellikle fintech, e-ticaret ve yapay zeka girişimlerinin aldıkları yatırımlarla dikkati çektiğini kaydetti.
Küresel iş gücü genelinde yapay zeka ve makine öğrenimi uzmanlarının talepte en hızlı büyümeyi yaşayan grupta olduğunu belirten Erkul, “Buna göre bu alanlardaki meslekleşmelerin yükselmesini bekliyoruz. Firmaların dijital dönüşümden karlı çıkabilmeleri için bu geçiş süresini akıllıca değerlendirip iş yapım biçimlerini düzenlemeleri gerekiyor.” görüşünü paylaştı.
“TÜRKİYE’NİN GENÇ VE DİNAMİK NÜFUSU DÖNÜŞÜM SÜRECİNE KATKI SAĞLAMAKTADIR”
Erkul, Dünya Ekonomik Forumu’nun araştırmasına göre, yapay zekanın yaklaşık 97 milyon istihdam yaratmasının beklendiğini ifade ederek, “Bu alanda teknoloji okuryazarlığını artırıp eğitim müfredatımızda yapay zeka temelli gelişmeleri ders konusu olarak çocuklarımıza gösterirsek bu geçiş sürecini daha sağlam temeller üzerine kurarız.” değerlendirmesinde bulundu.
Yapay zeka araştırma ve geliştirme merkezlerinin kurulduğuna, üniversitelerde ilgili bölümlerinin açıldığına ve birçok şirketin yapay zeka çözümlerine yatırım yapmaya başladığına işaret eden Erkul, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusu, teknolojiye hızlı adapte olma yeteneği ile bu dönüşüm sürecine katkı sağlamaktadır ancak yapay zeka altyapısının güçlendirilmesi, nitelikli iş gücünün yetiştirilmesi ve düzenleyici çerçevelerin oluşturulması gibi konularda daha fazla çalışma gerekmektedir. Genel olarak, Türkiye’nin yapay zeka temelli teknolojiye geçiş sürecine iyi bir hazırlık yaptığı ancak global rekabette öne çıkmak için daha fazla yatırım ve stratejik planlamaya ihtiyaç duyduğu söylenebilir.”